Adalılar - Islanders | Adalar Müzesi - Museum of the Princes' Islands

1960 yılında Kınalıada’da Orhan Şevki ile birlikte kurdukları Kınalıada Vokal Grubu ile başladığı müzik hayatını, daha sonra klaviye çalmaya başlayarak Erol Evgin’le sürdürdü. Sonraki yıllarda Kanada’ya göç edince, burda müziği bırakıp resim çizmeye başladı. Montreal’de birçok sergi açtı ve tiyatrolar için de dekor hazırladı. Yaz aylarında tüm gençliğini geçirdiği Kınalı’ya geliyor.

Kınalıada doğumlu Seyfi Tetik müziğe 1965 yılında gitar çalarak başladı. Birçok orkestrada bas gitarcı ve solist olarak yer aldı. Gazetecilik okulunu bitirdikten sonra “Saklamabaç” gazetesinde muhabirlik yaptı. Bu arada arkadaşları ile kurduğu İstanbul 71 orkestrası ile birçok lokalde dans müziği çaldı. Yurt içinde, ve yurt dışında birçok turneye çıktı. Gemilerde çalıştı. Çeşitli lokallerde taverna şarkıcısı olarak ün yaptı. Bir süre sonra Kınalıada’ya döndü burada ve Burgaz’da müzik yaptı. Bu arada ada halkı tarafından çok sevildiğinden 1994 , 1999 ve son olarak 2004 yılında üç kez üst üste muhtar seçildi . Kınalıada’da “Son Vapur” gazetesini çıkardı.

Müziğe 1965’de gitar çalarak başladı. ağız mızıkası ve banjo da çaldı . Kendi bestelerini içeren 4 CD’si ve 560 adet şarkıyı içeren bir repertuarı var. Şimdilerde gerek Türkiye’de gerekse Almanya’da müzik yaşantısını sürdürüyor. İstanbul Üniversitesi ve Almanya’nın Bremen Üniversitelerini Ekonomi bölümünü bitirdi. Bu arada spor olarak da yaptığı Maraton, Biathlon ve Yüzmede 35’i aşkın madalya kazandı. Fotoğraf ve Çizimle de ilgilendiği gibi Yurt dışında 17 adet sergi açtı.

Çocukluğundan bugüne her zaman Büyükadalı olan Nino Varon önce gitaristliğiyle sonra besteleri, şarkı sözleri ve müzik prodüktörlüğüyle Türkiye popüler müziğine yön veren efsane isimlerden biri. Tanju Okan'dan Nilüfer'e, Füsun Önal'dan Ajda Pekkan'a popüler müziğin onlarca yıldızı onun emeği, keşifleri ve katkılarıyla daha da büyüdü. Nino 2010 yılında halen Büyükada'da oturmaya ve müzik yapmaya devam ediyor. “İlk elektrikli gitarımın geldiği gün arkadaşlarımla beraber Büyükada İskelesine 3 saat evvel gittik ve vapuru beklemeye başladık. Karşılama merasimi gibiydi sanki… (1959)”

Alparslan Sokak'ta otururdu.

Alparslan Sokak'ta otururdu.

1955'lerde Kumsal'da gitar çalardı

Babasının akordeon sesleriyle büyüyen ve bundan çok etkilenen sanatçı, 12- 13 yaşlarındayken Rafi Arslanyan'dan gitar dersi alan ağabeyinin klasik gitar sesleriyle çok ilgilenmiştir. Daha sonra kendisi de önce Raffi Arslanyan'dan gitar dersi ve Okan Demiriş’den özel solfej armoni dersleri alarak, İstanbul Devlet Konservatuarı Kompozisyon Bölümü'nde eğitimine başlamıştır. Bu bölümde okurken gitar bölümü de açılmış ve Carlo Domeniconi ile çalışmıştır. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda hoca oldmuştur. Burada hocalık yaparken aynı zamanda yüksek lisans ve sanatta yeterlilik eğitimini İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda tamamlamıştır. Bu klasik müzik yaşamı dışında,sanatçının Levent Altındağ ile birlikte kurduğu ve 2004 yılından beri faal olarak çalıştığı "Passiflora" adlı bir caz grubu vardır. Bunun dışında çeşitli sanatçıların albüm kayıtlarında ve sahne performanslarında katkılar sağlamaktadır.

Müzik hayatına Mavi Çocuklar Orkestrasıyla başladı. Hürriyet Gazetesi’nin 1970’li yıllarda tertip ettiği Altın Mikrofon Ödülü'nü aldı ve profesyonel müzik hayatına Hilton Oteli’nde başlamıştır. 3,5 sene sonra Güven Aydın Orkestrası’na gitarist olarak katılmış ve orkestra ile TRT İstanbul Radyosu’nda haftada iki kez emisyon yapmaya başlamıştır. Sonra sırasıyla 4,5 sene Yeniköy Carlton Oteli, Büyük Tarabya Oteli, Galata Kulesi Gece Kulübü’nde çalıştıktan sonra orkestradan ayrılıp tek başına çalışmaya başladı. Daha sonra Yunan müziğine olan merakı dolayısıyla buzuki öğrendi. Müzik hayatı gitar ve buzuki ile devam etmektedir.